+90 312 466 64 00 info@antantarabuluculuk.com.tr

İnsanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplara neden olan, normal yaşamı kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen doğal afetlerden deprem ülkemiz içinde önemli bir tehlike unsurudur. Geçtiğimiz şubat ayında ülkemizi yasa boğan merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan ve 10 ilimizi etkileyen deprem felaketi sonrasında DASK Tazminat başvuru süreci yani Zorunlu Deprem sigortası başvuru ödeme süreci ve açılması muhtemel davalarda dava şartı arabuluculuğa başvurmanın gerekip gerekmediği konusunun önem arz ettiği görülmüştür.

Zorunlu Arabuluculuk Dava Şartı nedir?

Arabuluculuk; tarafların içinde bulundukları uyuşmazlığı tarafsız bir üçüncü kişi yardımı ile mahkemeye gitmeden ya da mahkeme yönlendirmesiyle çözmelerinde kullanabilecekleri alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanabilir. Zorunlu arabuluculuk dava açılmadan önce arabulucuya başvurunun dava şartı olmasıdır. Dava şartı olarak arabuluculuk, hukuk sistemimizde, özel dava şartı olarak özel kanunlarda yapılan düzenlemelerle ilk defa 2018 yılında uygulanmaya başlamıştır. Arabuluculuğa gitmeden açılan dava, HMK m. 115/2 [1]hükmü uyarınca, dava şartı yokluğu sebebiyle reddedilir. 2023 yılı itibariyle hukuk sistemimizde pek çok hukuk alanında arabuluculuk dava şartı haline getirilmiştir. Örnek vermek gerekirse, Resmî Gazete ’de yayımlanan 7251 sayılı Kanun ile 28 Temmuz 2020 tarihinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a, “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile “73/A” maddesi ’ne parasal sınır ve üzerindeki tüketici uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce, bunun yanı sıra 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’unda yapılan düzenleme ile ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki davalarda[2] da arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir[3]. Türk Ticaret Kanunu’nda ‘’Altıncı Kitap’’ başlıklı bölümde Sigorta Hukuku yer alır. Sigorta hukuku kapsamındaki davaların çoğu da mutlak ticari davadır. Bu sebeple Sigorta hukuku kapsamında konusu bir miktar paranın ödenmesi olan uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce de arabulucuya başvurulmuş olması gerekmektedir.

DASK ve Zorunlu Deprem Sigortası nedir?

2000 yılında kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), ülkemizde Zorunlu Deprem Sigortası edindirme, uygulama ve yönetimi faaliyetlerinden sorumlu tüzel kimlikli bir kamu kuruluşudur. [4]Zorunlu sigortaların genel nitelikte amacı, ulusal servetin korunması, sosyal fayda ve sosyal güvenliğin sağlanması ve belirli bir riziko türüne maruz kalan tüketicinin korunmasıdır. Zorunlu Deprem Sigortası, meskenlere yönelik olarak oluşturulan bir sigorta türüdür. Bu sigorta, teminatı Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından sunulan ancak poliçe üretimi yetkili sigorta şirketleri ve acentelerince yapılan zorunlu bir sigorta olup, depremin meskenlerde neden olduğu maddi hasarlara karşı teminat sağlamaktadır. Depremin olması ve binanın hasar alması veya yıkılması durumunda riziko gerçekleşmiş sayılır. Bu durumda zorunlu deprem sigortası yani DASK kapsamında zararın tazmini gündeme gelmektedir. DASK poliçesinde bütün limitler, sözleşme imzalanırken belirlenir ve poliçeyi sunan taraf, bu limitler kapsamında sizin için güvence sağlar. Zorunlu deprem sigortası genel şartlar B3.1 maddesi uyarınca;

 ‘’Sigorta bedeli ve hesabında, tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyeti esas alınır. Ancak sigorta tazminatı, hiçbir durumda sigorta bedelinden fazla olamaz. ‘’ denilmiştir.

Olası deprem durumunda depremzedelerin hayatlarına kaldığı yerden güvenle devam edebilmeleri oldukça önemlidir. Ancak Dask her yıl inşaat maliyetlerindeki artışa göre belirlediği azami bir tutarda teminat sağlar. Yüksek enflasyon oranlarına sahip olan ülkemizde inşaat maliyetleri de sürekli artmaktadır mağduriyeti en kısa zamanda giderilmesi için sigorta bedellerinin ve teminat miktarının tespiti hususu önem arz etmektedir.

Sigorta Bedeli nasıl hesaplanır ve değişikliği mümkün müdür?

Yukarıda da belirtildiği üzere zorunlu deprem sigortasına ödenecek tazminat tutarları, tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyeti esas alınır. Resmî gazetede 25.11.2022 tarihinde yayınlanan Zorunlu deprem sigortası tarife talimatlarına göre; [5]

Yapı Tarzı

I. Grup ‰

II. Grup ‰

III. Grup ‰

IV. Grup ‰

V. Grup ‰

VI. Grup ‰

VII. Grup ‰

Betonarme

2,35

1,97

1,51

1,13

0,79

0,52

0,33

Diğer

4,14

3,35

2,64

1,98

1,47

0,91

0,5

Olarak belirlenmiştir. Bu tarifeyle 320.000 TL olan azami teminat miktarı 640.000 TL’ ye çıkarılmıştır.[6] Bu sigortanın özelliği gereği, sigorta ettirenin inşaat birim maliyetlerinin yükseldiğini bilse dahi sigorta bedeli ve azami tazminatın değiştirilmesini; sigorta bedelini kendi iradesiyle belirlemesi, değiştirmesi, azaltması veya yükseltmesi mümkün değildir.[7] Zeyil, sigorta poliçesinde yanlış veya hatalı bir bilgi bulunması veya sigorta poliçesinde bilgi güncellemesi yapılması gibi hallerdeki düzenleme işlemine verilen isimdir. Sigorta poliçelerinde, yani sözleşmelerinde yapılan bütün değişiklikler zeyilname adı verilen belgede yer alır. Ancak sigorta ettirenlerin tarife değişikliklerinde zeyilname yapmaları da mümkün değildir.[8]

DASK aleyhine açılacak tazminat davası nedir?

Yukarıda açıklandığı üzere deprem sigortasına ödenecek tazminat miktarları günümüz koşullarında yetersiz kalabilecektir. DASK aleyhine açılacak tazminat davası zarar tazmin sürecinin yasal süresi içerisinde tazmin edilmemesi veya eksik yapılması durumunda açılabilecek bir dava türüdür. DASK tazminat davası başvuru sürecinin usulüne uygun bir şekilde gerçekleşmesi hak kayıplarının önüne geçmek açısından büyük önem arz etmektedir. DASK tazminat başvurusu bir diğer adıyla zorunlu deprem sigortası başvuru süreci sigorta hukuku kapsamına giren bir alandır.

DASK aleyhine açılacak davalarda görevli mahkeme neresidir?

DASK aleyhine açılacak davalarda görevli mahkeme 5684 sayılı Kanunun 30. Maddesi uyarınca Sigorta Tahkim Komisyonu ve Ticaret Mahkemeleridir. Nitekim Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 04.07.2018 tarihli ve 2018/3528 E., 04.07.2018 K. 2018/7670 sayılı kararında [9]görüldüğü üzere, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi DASK sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlığın niteliğine göre temyizden inceleme görevini

‘’(KARAR) Dava, dask sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan iş bölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir…’’

Demiş ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi başkanlığına göndermiştir. Zira Yargıtay Büyük Genel Kurulunun İş bölümüne ilişkin 09/02/2018 tarihli ve 2018/1 sayılı kararında[10] 17. Hukuk Dairesinin temel görevi Trafik Kazaları ve Sigorta Hukuku olarak belirlenmiştir.

SONUÇ:

Gerek ilgili emsal karar gerekse içtihatlardan görüldüğü üzere DASK aleyhine açılacak tazminat davaları Yüksek Mahkeme tarafından da Sigorta hukuku kapsamında sayılmaktadır ve Tüketici ve Ticaret mahkemelerinin görev alanına girmektedir. DASK aleyhine açılacak tazminat davalarının Tüketici ve Ticaret mahkemelerinde görüleceğinden hareketle mağduriyete uğrayan sigorta sahiplerinin dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmaları gerektiği kanaatindeyiz. Bu sayede sigorta sahiplerinin hak kaybına uğramasının önüne geçilecek ve mağduriyetlerinin en kısa sürede giderilmesi sağlanabilecektir.

Av. Merve Banu Yıldız Gökçe

[1] Madde 115/2 Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.

[2] 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi şu şekildedir:

“3. Dava şartı olarak arabuluculuk

MADDE 5/A- (1) Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.

[3] Dava şartı olarak arabuluculuk MADDE 73/A- (Ek:22/7/2020-7251/59 md.) (1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz: a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar

[4] https://dask.gov.tr/tr/dask-hakkinda

[5] Resmî Gazete Tarihi: 25/11/2022 Resmi Gazete Sayısı:32024 zorunlu deprem sigortası tarife ve talimatı md.2

[6] 6 MADDE 3 – (1) Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında, bir mesken için verilebilecek azami teminat tutarı yapı tarzı ayırımı yapılmaksızın 6401 bin TL’dir

[7] ŞENOCAK Age. S.12. “Zorunlu deprem sigortasında60 sigorta bedeli taraflarca serbestçe kararlaştırılmamaktadır.

[8] (ÖZBASAN, 2023)

[9]T.C. YARGITAY 13. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3528 Karar No: 2018/7670 Karar Tarihi: 04.07.2018 YARGITAY KARARI MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) KARAR Dava, dask sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan iş bölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

[10] (YARGITAY BÜYÜK GENEL KURUL KARARI, s. 24)